19 Eylül 2013 Perşembe

2014 Şehir Tiyatroları'nın yılı olabilir mi?

Geçtiğimiz sezon yönetmelik kriziyle çalkalanan İBB Şehir Tiyatroları, bu yılki repertuarını salı günü düzenlenen basın toplantısıyla tanıttı.

Yeni sezona 3 yeni oyunla merhaba diyecek. İlk etapta Aristotales’in 2 bin 500 yıl öncesinden ilk savaş karşıtı oyunu 'Lysistrata', ardından da edebiyatımızın iki büyük ismi Necip Fazıl Kısakürek ve Nazım Hikmet’in ‘Para’ ve ‘Yolcu’ oyunları sahneye konulacak. 'Para' geçtiğimiz sezon mayıs ayında sadece 1 kez sahnelenmişti. Nazım Hikmet’in 'Yolcu' adlı oyunun ise provaları sürüyor. Kısa bir süre sonra o da sahnelenmeye başlayacak. Sıkıntılı günlerin ardından Şehir Tiyatroları’nın bu döneme çok sayıda yeni oyunla ‘bomba gibi’ başlaması bekleniyordu. Bu 3 oyun dışında planlanan yeni oyunlar da var. Kadir Bozkurt’un ‘Sirke Tadında Böğürtlen Reçeli’, Gökhan Erarslan’ın ‘Vakti Geldi’ oyunu bunların arasında. Yeni yönetmelikli sezonun ilk tartışma konusu olan oyunu Zengin Mutfağı da bu yıl tekrardan oynuyor.

SİSTEMİ ANCAK OTURTABİLDİK

Basın toplantısında konuşan Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin’den samimi açıklamalar geldi: “13 Nisan’dan itibaren olan süreçte hatalarımız olmuş olabilir. Bu süreçte kurumu hiç tartıştırmamaya özen gösterdik. Sizden de önerilerinizi bizimle bu sezon daha sık paylaşmanızı istiyoruz” diyerek gazetecilere çağrıda bulundu ve ‘Eksiklerimiz olabilir, fikir alışverişinde bulunalım. Bize destek verin’ mesajı verdi. Yeni dönemdeki prömiyer sayısına ilişkin eleştirilere de şöyle yanıt verdi:  “Bunun nedeni geçen sezona biraz geç başlamamız. Kimseyi kırmadan, beraber çalışma ortamı yaratma süreci, yılsonuna doğru oldu. Bu sezon sahnelenecek Kösem Sultan, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım oyunları geçen sezonun sonunda sahnelenmeye başlamış oyunlar. Sadece 2 hafta oynadılar.” 

MUHSİN ERTUĞRUL VE NİCELERİNİN MİRASI

Evet, önümüzdeki yıl hepimiz için, tüm tiyatro severler için oldukça önemli. İstanbul’da yaşayanlar olarak hayatımızda oldukça önemli bir yerde konumlandırdığımız Şehir Tiyatroları 100.yılını kutluyor. 1914’te 1.Dünya Savaşı’nın en ağır etkilerini yaşayan bir toplumken, Batılı anlamda yeniliğe ihtiyaç duyan bir belediye başkanının (Cemil Topuzlu) o dönemde 3 bin lira ödeneğiyle atılan ilk adım ve beraberinde Kemal’in oğlu Ali Ekrem Bolayır’ın isim babası olmasıyla hayata başlayan Darülbedayi 100.yılını geride bırakacak. 1916’da Asker Ailelerine Yardım Cemiyeti yararına ilk oyunu ‘Çürük Temel’i oynayan tiyatro bugüne dek yetiştirdiği yüzlerce isim ve sayısız oyunla bir asırın tanığı oluyor. Bu miras, tiyatroda yeni bir çağ açan Muhsin Ertuğrul ve yüz yıl boyunca sahnede yer alan herkesin mirası.

2014 BİR DÖNÜM NOKTASI

Küllerinden doğan bir milletin sanat damarlarından belki de en güçlüsü olarak ilk adımı atan tiyatronun daha çok gelişmeye ve güçlenmeye ihtiyacı var. 2014 Şehir Tiyatroları için bir dönüm noktası olacak. Ya farklı konularla gündeme gelmeye devam edecek ya da yüzüncü yılda her türlü sıkıntıya rağmen dimdik ayakta duran ve çığır açan 1914 ruhuyla yoluna ilerleyecek. İBB imkanları sınırlı değil. İstanbul’un her noktasında farklı etkinliklerle bunu başarabilir. Yıl boyunca şehrin her noktasında tiyatro dolu dolu yaşatılır, bir farkındalık yaratılabilir. Genel Sanat Yönetmeni Şahin de bunun farkında. 2014’ün sadece 100.yıl olmadığını bundan sonrası için de bir başlangıç olduğunu ve kurumun tarihini yeniden tanımlamayı amaçladığını söylüyor. Biz de bir yıl boyunca yüz yıla yakışır etkinlikleri görmeyi umuyoruz. Bunu gerçekleştirmek kurum içerisindeki herkesin elinde. Dışarıdan müdahalelerin olmadığı, sadece sanatıyla gündeme gelen bir tiyatro. Kurumdakileri ve biz İstanbullu ve en önemlisi tiyatro severleri tek çatı altında toplamaya yetecek kadar büyük.. Şehrin Tiyatrosu… Nice yüz yıllara!