Geçtiğimiz sezon yönetmelik kriziyle çalkalanan İBB Şehir
Tiyatroları, bu yılki repertuarını salı günü düzenlenen basın toplantısıyla
tanıttı.
Yeni sezona 3 yeni oyunla merhaba diyecek. İlk etapta
Aristotales’in 2 bin 500 yıl öncesinden ilk savaş karşıtı oyunu 'Lysistrata',
ardından da edebiyatımızın iki büyük ismi Necip Fazıl Kısakürek ve Nazım
Hikmet’in ‘Para’ ve ‘Yolcu’ oyunları sahneye konulacak. 'Para' geçtiğimiz sezon
mayıs ayında sadece 1 kez sahnelenmişti. Nazım Hikmet’in 'Yolcu' adlı oyunun
ise provaları sürüyor. Kısa bir süre sonra o da sahnelenmeye başlayacak.
Sıkıntılı günlerin ardından Şehir Tiyatroları’nın bu döneme çok sayıda yeni oyunla
‘bomba gibi’ başlaması bekleniyordu. Bu 3 oyun dışında planlanan yeni oyunlar
da var. Kadir Bozkurt’un ‘Sirke Tadında Böğürtlen Reçeli’, Gökhan Erarslan’ın
‘Vakti Geldi’ oyunu bunların arasında. Yeni yönetmelikli sezonun ilk tartışma
konusu olan oyunu Zengin Mutfağı da bu yıl tekrardan oynuyor.
SİSTEMİ ANCAK OTURTABİLDİK
Basın toplantısında konuşan Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer
Şahin’den samimi açıklamalar geldi: “13 Nisan’dan itibaren olan süreçte
hatalarımız olmuş olabilir. Bu süreçte kurumu hiç tartıştırmamaya özen
gösterdik. Sizden de önerilerinizi bizimle bu sezon daha sık paylaşmanızı
istiyoruz” diyerek gazetecilere çağrıda bulundu ve ‘Eksiklerimiz olabilir,
fikir alışverişinde bulunalım. Bize destek verin’ mesajı verdi. Yeni dönemdeki
prömiyer sayısına ilişkin eleştirilere de şöyle yanıt verdi: “Bunun
nedeni geçen sezona biraz geç başlamamız. Kimseyi kırmadan, beraber çalışma
ortamı yaratma süreci, yılsonuna doğru oldu. Bu sezon sahnelenecek Kösem
Sultan, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım oyunları geçen sezonun sonunda
sahnelenmeye başlamış oyunlar. Sadece 2 hafta oynadılar.”
MUHSİN ERTUĞRUL VE NİCELERİNİN MİRASI
Evet, önümüzdeki yıl hepimiz için, tüm tiyatro severler için
oldukça önemli. İstanbul’da yaşayanlar olarak hayatımızda oldukça önemli bir
yerde konumlandırdığımız Şehir Tiyatroları 100.yılını kutluyor. 1914’te 1.Dünya
Savaşı’nın en ağır etkilerini yaşayan bir toplumken, Batılı anlamda yeniliğe
ihtiyaç duyan bir belediye başkanının (Cemil Topuzlu) o dönemde 3 bin lira
ödeneğiyle atılan ilk adım ve beraberinde Kemal’in oğlu Ali Ekrem Bolayır’ın
isim babası olmasıyla hayata başlayan Darülbedayi 100.yılını geride bırakacak.
1916’da Asker Ailelerine Yardım Cemiyeti yararına ilk oyunu ‘Çürük Temel’i
oynayan tiyatro bugüne dek yetiştirdiği yüzlerce isim ve sayısız oyunla bir
asırın tanığı oluyor. Bu miras, tiyatroda yeni bir çağ açan Muhsin Ertuğrul ve
yüz yıl boyunca sahnede yer alan herkesin mirası.
2014 BİR DÖNÜM NOKTASI
Küllerinden doğan bir milletin sanat damarlarından belki de
en güçlüsü olarak ilk adımı atan tiyatronun daha çok gelişmeye ve güçlenmeye
ihtiyacı var. 2014 Şehir Tiyatroları için bir dönüm noktası olacak. Ya farklı
konularla gündeme gelmeye devam edecek ya da yüzüncü yılda her türlü sıkıntıya
rağmen dimdik ayakta duran ve çığır açan 1914 ruhuyla yoluna ilerleyecek. İBB
imkanları sınırlı değil. İstanbul’un her noktasında farklı etkinliklerle bunu
başarabilir. Yıl boyunca şehrin her noktasında tiyatro dolu dolu yaşatılır, bir
farkındalık yaratılabilir. Genel Sanat Yönetmeni Şahin de bunun farkında.
2014’ün sadece 100.yıl olmadığını bundan sonrası için de bir başlangıç olduğunu
ve kurumun tarihini yeniden tanımlamayı amaçladığını söylüyor. Biz de bir yıl
boyunca yüz yıla yakışır etkinlikleri görmeyi umuyoruz. Bunu gerçekleştirmek
kurum içerisindeki herkesin elinde. Dışarıdan müdahalelerin olmadığı, sadece
sanatıyla gündeme gelen bir tiyatro. Kurumdakileri ve biz İstanbullu ve en
önemlisi tiyatro severleri tek çatı altında toplamaya yetecek kadar büyük..
Şehrin Tiyatrosu… Nice yüz yıllara!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder