O kadar çok yazıldı ki üzerinde.. Bu sefer duygularını ifade
etme sırası bende!
Dün akşam İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından
gerçekleştirilen Beethoven’ın 9. Senfonisi’ni dinlemeye gittim. O kadar güzel
düşünmüş ki İDOB yeni yılı Beethoven ile karşılama kararıyla.. Hele de 9.senfoni ile.
Çok büyük bir Mozart ve Beethoven hayranı olduğuma inanan
ben, konser boyunca mutluluktan ne yapacağımı şaşırmış vaziyetteydim. 9. Senfoniyi bu
yıl Mayıs ayında Borusan Filarmoni ve Devlet Çok Sesli Korosu tarafından da
dinlemiştim. Fakat dün akşamki tanıklığım çok farklı hisler uyandırdı.
Zamanının büyük bir çoğunluğunu özellikle Mozart ve
Beethoven ile geçiren birisi olarak etkilenmemek elde değil. Özellikle 9.
Senfoni Op.125 in D Minor bölümünde uzun zamandır hislerimin bu kadar harekete
geçip mutluluktan gözlerimi yaşarttığını hatırlamıyorum.
Eşsiz kelimesinin karşılığını bulduğu bölüm ise elbetteki
‘Ode an die Freude “ kısmı. Ünlü Alman şair Schiller tarafından yazılan şiire
Beethoven hayranlık duyar ve besteler. Birçok eseri muhteşem olsa da 9.senfoni
hem benim hem de eminim birçok kişi için ayrı bir yerde yer etmiş olmalı.
Tamamen sağır olduğu dönemde, hiç duymadan nasıl bu kadar muhteşem bir şey
çıkabilir ortaya? Beethoven’ın ellerinden çıkan bu eseri 188 yıl sonra bile
canlı olarak dinlemek benim için nasıl bu kadar büyük bir mutluluk olabilir?
Bu sorunun cevabı zaten Beethoven’ın kendisinde saklı.
İDOB tarafından 2013’ e güzel girmemi sağlayan konserdeki bütün
sanatçılara binlerce alkış, binlerce tebrik. Orkestra Şefi Naci Özgüç, Koro
Şefi Kevork Tavityan’a teşekkürlerin en büyüğü J
Ve gecenin yıldızı Soprano Tülay Uyar! Güzelliği ve asaleti
ile güzel yorumuyla.. Ne mutlu Beethoven’ın anlayana, onu yaşayana!
İşte bana bu mutluluğu yaşatanlar; :)
İşte bana bu mutluluğu yaşatanlar; :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder